English
Menü
Kapadokya Rehberi
Peribacası Dergisi
Peribacası Kapadokya Yayınları
Kapadokya Firmaları
Kapadokya Fotoğrafları
Kapadokya Fotoğrafçıları
Kapadokya Haritaları
Kapadokya Karikatürleri
Kapadokya ve Sanat
Kapadokya Yazıları
Kapadokya Yayın Arşivi
Kapadokya Efemera ArÅŸivi
Kapadokya Video-Film ArÅŸivi
Sosyal Medya Adreslerimiz
Sivil Toplum Kuruluşları
Önemli Telefonlar ve Linkler
Site Güncellemeleri
Belge ve FotoÄŸraflarda Kapadokya
Firma Arama
Åžehir
İlçe-Belde
Hizmet Alanı
Firma
Anket

Sanat ve müzik festivalleri Kapadokya'ya olan ilginin artmasını sağlıyor mu?
       
Evet.
Hayır.
Mail List
Yeni Kayıt
Åžifremi Unuttum

GÖREME-KÜÇÜK MEHMET KONAĞI

GÖREME-KÜÇÜK MEHMET KONAĞI

GÖREME’DE ESKÄ° BÄ°R TÃœRK EVÄ°

Yazan: Yavuz İşçen
Mayıs 2008

Küçük Mehmet Konağı pek bilinen bir yer deÄŸil. Göreme’ye defalarca gelip de buranın adını dahi duymamış birçok kiÅŸi olduÄŸunu biliyorum. Sadece açık hava müzesi ve kiliselerden oluÅŸmayan Göreme’de, sosyal dokuyu hissetmek isteyenlerin ara sokakları dolaÅŸmalarını, evlere konuk olmalarını, halkın oturduÄŸu kahvelere gitmelerini öneririm. Böyle bir gezinin ilk durağı olarak Küçük Mehmet Konağı’na girdiÄŸinizde, dokunduÄŸunuz her ÅŸey, çıktığınız her basamak, size geçmiÅŸ yaÅŸanmışlıklardan bir ÅŸeyler fısıldar. Duymasını ve hissetmesini bilenler için çok derinden gelen bir çaÄŸrı gibidir buradaki izler. Bu eski Osmanlı konağı bugün bakımsız haliyle insanı daha da derinden etkiliyor. Hele konağın bugünkü sahiplerinden Hollandalı Nico Leyssen’i tanıdığınızda ve konağın bir odasında sürdürdüğü yaÅŸam hikayesini dinlediÄŸinizde içiniz biraz daha burkuluyor.

Ä°nsan Kapadokya’yı yakından tanıdıkça gerçekten hayretler içinde kalıyor. Kapadokya’nın her karış toprağını dolaÅŸmış biri için bile, Kapadokya her zaman sürprizler sunabilecek büyülü bir güce sahip. Kapadokya’da yüzden fazla eski ev dolaÅŸtım. Ãœrgüp’te, MustafapaÅŸa’da, Avanos’ta ve Güzelyurt’ta eski Türk ve Rum evlerini tek tek gezdim. Hepsi bende deÄŸiÅŸik duygular uyandırdı. Bu evlerin bir kısmı terk edilmiÅŸ durumda ve kaderine meydan okurcasına dikiliyor ayakta. Bir kısmı ise bugün de kullanılıyor. Zamanın ve kültürel yozlaÅŸmanın bütün yıpratıcılığı çoÄŸunun içine kadar iÅŸlemiÅŸ. Çanak antenler ve elektrik telleri arasında soluk almaya çalışan eski evlerimizde, güzelim NevÅŸehir taşının yerini briketler, ahÅŸap doÄŸramalarımızın yerini plastikler almaya baÅŸlamış bile. Bazı evlerimiz ise usulüne uygun biçimde restore edilerek konut, müze, sergi salonu ya da butik otel olarak hizmet vermeye devam ediyor.

Kapadokya’da Türk ve Rum evleri
Eski evlerin çoÄŸu bugün bizim yaÅŸadığımız evlerle kıyaslandığında bir konak gibidir. Büyük ve geniÅŸ mekanlar, çok sayıda oda, avlular, bahçeler, merdivenler, büyük mutfaklar, tandır ocakları vb… gerçekten de bu evlere girdiÄŸinizde kalabalık ailelerin yaÅŸayabileceÄŸi ÅŸekilde tasarlandıklarını anlayabilmek zor olmaz. Anne baba ve çocuklar ile onların eÅŸleri ve çocukları rahatlıkla aynı evi paylaÅŸabilsinler diye düşünülmüştür bu evler. Kalabalık misafirleri ağırlamaya her zaman hazırdırlar. Günümüzün çekirdek ailesinin henüz ÅŸekillenmediÄŸi dönemlerde yapılan Türk evlerinin hemen hepsi benzer özelliklere sahiptir.
Kapadokya’daki eski Türk evleri, dış cephelerinin sadeliÄŸi ile dikkat çekmektedir. Nadiren dış cephelerinde taÅŸ işçiliÄŸi gösteren evlere rastlanmaktadır. Eski Rum evlerinde ise çoÄŸunlukla dış cephelerde ince süslemeler göze çarpmaktadır. Türk evlerinin içi de dışı gibi sadedir. Türk evlerinde süslemeler daha çok ahÅŸap üzerinde ortaya çıkmaktadır. Zengin evlerinde tavan ve dolap gibi ahÅŸap unsurlarda oyma tekniÄŸi ile yapılmış zevkli ve ince iÅŸlere rastlamak mümkündür. Zengin Rum evlerinde ise oda içinde genellikle bir niÅŸ içine yapılmış güzel duvar resimleri görülmektedir. Türk evlerinde duvar resmi geleneÄŸi pek yoktur. Kültürel anlamda saraya yakın çevrelerde gördüğümüz duvar resimli Türk evlerinin, Kapadokya’daki en önemli temsilcisinin Göreme’deki Küçük Mehmet Konağı olduÄŸunu söyleyebilirim.

Göreme’deki Konak II. Mahmut döneminden kalma…
Konağın dış cephesinde ön yüzde bulunan kitabede, Osmanlıca olarak “MaÅŸallah 1241” yazılmış. Osmanlı devletinde kullanılan Rumi takvime göre 1241 yılı, bugünkü 1825 yılına karşılık geliyor. Osmanlı devletinin son dönemlerinde kullanılan Rumi ve bugün kullandığımız Miladi takvim arasında 584 yıl fark var. Bu tarihten, konağın 1825 yılında Osmanlı Devleti döneminde II. Mahmut’un padiÅŸahlığı sırasında yapıldığını anlıyoruz. Günümüzden 183 yıl önce yapılmış olan konağın duvar resimleri üzerindeki diÄŸer tarihlerden, evin resimlenmesinin, yapımından 3 yıl kadar sonra tamamlanmış olduÄŸu sonucu çıkıyor.

Osmanlı Devleti Sancaktarlarından Küçük Mehmet
Evi yaptıran kiÅŸinin NevÅŸehir’in Derinkuyu ilçesine baÄŸlı Suvermez beldesinin Til Köyü’nde yaÅŸayan Küçük Mehmet adlı kiÅŸi olduÄŸu biliniyor. O yıllarda NevÅŸehir, Karaman vilayetinin NiÄŸde Sancağı’na baÄŸlı bir merkezdi. Küçük Mehmet’in bir süre NevÅŸehir’de çalıştığı bilinmektedir. Daha sonra aÄŸabeyi ile birlikte Ä°stanbul’a gitmiÅŸ ve Osmanlı sarayına girmeyi baÅŸarmıştır. Sarayda ilk önce sofra hizmetlerinde çalışmış, sonrasında yeniçeriler arasında baltalı asker olarak bilinen ‘teberdar’ görevine getirilmiÅŸtir. Ardından, Osmanlı ordusunda ‘sancaktar’ adı verilen, sancağı koruyan görevliler arasında yer almıştır. Bazı kaynaklarda Mehmet AÄŸa, Hacı Mehmet ve Mehmet PaÅŸa olarak geçen Küçük Mehmet’in bilinen hikayesi bu kadar. Bugün konağın da ‘Mehmet PaÅŸa Konağı’ olarak adlandırıldığını görmekteyiz. Evi yaptıran kiÅŸi bir paÅŸa olmadığı için bu adlandırmanın doÄŸru olmadığını belirtmek durumundayım. Yine de halkımızın yakıştırmasının yerinde olduÄŸunu söyleyebilirim. Çünkü böylesine bir konağın sahibi olsa olsa bir paÅŸadır…

Küçük Mehmet’ten Hollandalı Nico Leyssen’e
Küçük Mehmet’ten bu yana konağı kimler sahiplenmiÅŸ, içinde kimler yaÅŸamış merak ettik. Şöyle bir araÅŸtırdığımızda konağın aslında pek sahip deÄŸiÅŸtirmediÄŸini gördük. Bölgede Hacı HafızoÄŸulları ya da TillioÄŸulları olarak bilinen aile evin uzun süre sahipliÄŸini yapmış. Bu ailenin dördüncü kuÅŸak varislerinden Ä°smail Yüce’nin 1985 yılına kadar evde oturduÄŸu biliniyor. Konak 1986 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kamulaÅŸtırılma programına alınmış. Ancak kamulaÅŸtırma bedelinin varislere ödenememesi üzerine varisler konağı satışa çıkarmışlar. Kapadokya’da turizm iÅŸletmeciliÄŸi ile uÄŸraÅŸan L&B adlı ÅŸirket, evin bir bölümünü satın almış. Bir bölümünü diyorum, çünkü anlayabildiÄŸim kadarıyla evin tapusu dörde bölünmüş durumda. L&B ÅŸirketinin yönetim kurulu baÅŸkanı mimar Nico Leyssen böylece evin sahiplerinden biri olmuÅŸ.

Mimar Nico Leyssen, 25 yıl kadar önce Kapadokya’ya gelerek yerleÅŸen yabancılardan biri. Bugün Göreme’de yaklaşık 20 yabancının yaÅŸadığını biliyoruz. Nico, Göreme’de ‘Melek Pansiyon’u açarak turizm iÅŸine girmiÅŸ. Kapadokya’da sonradan yaygınlaÅŸan butik tarz otellerin ilk örneklerinden biri olduÄŸu söylenen Melek Pansiyon, bugünkü Anatolian Houses’ın yanında bulunuyormuÅŸ. Nico, Kapadokya’ya gelmesinin 5. yılında Küçük Mehmet Konağı’nın sahiplerinden biri olmuÅŸ. Konakta yaÅŸamaya baÅŸladıktan sonra ilk olarak duvar resimli odalardan ‘haremlik’ olarak adlandırdığı küçük odanın çöken tavanının restore edilmesi ile uÄŸraÅŸmış. Hacettepe Ãœniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nden Prof. Dr. Günsel Renda’nın da yardımları ile tamamen kendi olanaklarını kullanarak tavanın onarılmasını gerçekleÅŸtirmiÅŸ. Konak 1987’de, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararı ile korunması gereken kültür varlığı olarak tescil edilmiÅŸ.
Aslında Nico’nun hayatı ve yaÅŸadıkları ayrı bir yazının konusu olabilecek kadar ilginç. YaÅŸadığı çeÅŸitli olumsuzluklar sonrasında, ÅŸirketine icra gelmiÅŸ ve her ÅŸeyini kaybetmiÅŸ, karısı kendisini terk edip ülkesine dönmüş, hapse girmiÅŸ ve 6 kez sınır dışı edilmiÅŸ. Nico, bugün konağın bir odasında yaÅŸamını zorlukla da olsa sürdürmeye çalışıyor. Konakta 15 yıl kadar önce güzel bir restoran açarak iÅŸletmeye baÅŸlamış. Ancak, sık sık sınır dışı edildiÄŸi için iÅŸletememiÅŸ ve kapatmak durumunda kalmış. Bugün, konağın satılmasına karşı çıkan Nico, bütün Göreme’nin yaÅŸayan bir müze haline getirilmesini istiyor; eÄŸer böyle yapılırsa konaktaki hakkını devlete bağışlayacağını belirtiyor. Halkı bölgeden çıkarmadan bunun baÅŸarılabileceÄŸini, Göreme’nin yaÅŸayan bir müze olabileceÄŸini düşünüyor. Ancak anladığımız kadarıyla konağın diÄŸer varisleri satış konusunda hemfikir. Hatta bir ‘izale-i ÅŸuur’ kararından bahsediliyor. Gönlümüz böylesine bir konaÄŸa devletin sahip çıkması ve onarıp düzenleyerek turizme kazandırmasından yana. Bakalım zaman ne gösterecek?

Mimari açıdan Küçük Mehmet Konağı
Küçük Mehmet Konağı’nın Kapadokya evlerinin genel özellikleri ile uyumlu bir mimariye sahip olduÄŸu gözleniyor. EÄŸimli bir araziye kurulan evin arka bölümlerinde kaya oyma mekanlar bulunmaktadır. Ön cephesi, bir zemin, bir ara kat ve bir üst kattan oluÅŸmaktadır. Tandır ocağının yer aldığı mutfak, ahır, gündüz oturma gece ise yatak odası olarak kullanılan içinde yıkanılabilecek duÅŸluklar (gusülhane) bulunan odalar, üst kattaki içi duvar resimleriyle süslü iki adet misafir odası ile geleneksel bir Türk evinin özelliklerini yansıtmaktadır. Konak ne yazık ki özgün mimari yapısını koruyarak günümüze kadar ulaÅŸamamıştır. Her ÅŸeyden önce ev iki varisin ayrı olarak yaÅŸayabilmesi amacıyla duvarla ortadan ikiye bölünmüştür. Bu bölünmeye baÄŸlı olarak orijinal giriÅŸ kapısı iptal edilerek yerine yeni kapı açılmıştır. Eve sonradan odalar ve bazı bölümler eklenmiÅŸtir.

Küçük Mehmet Konağı’na, muhtemelen yapıldığı dönemde yörede birçok örneÄŸine rastladığımız ÅŸekilde, süslü bir giriÅŸ kapısından giriliyordu. Bugün bu kapı hakkında elimizde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ön cephede evin tarihinin bulunduÄŸu kısımda kemer içinde yer alan süsleme dikkat çekmektedir. Evin yan cephesinde ise bitkisel ve geometrik motiflerle süslenmiÅŸ taÅŸ işçiliÄŸi göze çarpmaktadır.

Duvar resimleri ile süslenmiş iki misafir odası
Evin en önemli bölümlerinden olan üst kattaki iki misafir odası, özgün mimari tarzı, ahÅŸap tavan iÅŸlemeciliÄŸi ve mükemmel duvar resimleri ile konağın kuÅŸkusuz en dikkat çekici bölümleri arasındadır. Bu odalar geleneksel Türk evinde misafirler için düzenlenmiÅŸ ‘baÅŸoda’ niteliÄŸindedir. Nico’nun ‘selamlık’ olarak adlandırdığı, büyük olan birinci odaya girdiÄŸimizde gerçekten büyülenmemek mümkün deÄŸildir. Odanın giriÅŸ kapısı ve oda içindeki dolap kapakları sade bir ahÅŸap işçiliÄŸi gösterirken, odanın tavanı ince ve çok gösteriÅŸli bir ahÅŸap işçiliÄŸi sunmaktadır. Odanın bütün duvarları baÅŸtan aÅŸağıya resimlerle süslenmiÅŸtir. GiriÅŸe göre sol tarafta yine süslü bir şömine yer almaktadır. Duvar resimleri arasında çiçek motifleri, natürmortlar ve manzara resimleri bulunmaktadır. Resimler üzerinde görülen Osmanlıca yazılar ise Kuran’dan çeÅŸitli ayetler içermektedir. Bu odada yer alan ağırlıklı Ä°stanbul manzaraları Ä°stanbul’a olan özlemin güzel birer ifadesi gibidirler. Birinci odada görülen duvar resimlerini giriÅŸ kapısı üzerinden saat yönü tersine ilerleyerek tanımlarsak;
Duvar saati, İstanbul manzarası, cami, köşk ve 1243 tarihi, kale manzarası, saksılı bezeme, bir saksılı bezeme daha, yelkenli manzara, saksılı bezeme, bir saksılı bezeme daha, köprülü manzara, karpuzlu natürmort, saksılı bezeme, armutlu natürmort, köşklü manzara, saksılı bezeme, köşklü bezeme.

Ä°kinci odada da aynı ÅŸekilde ahÅŸap tavan işçiliÄŸi dikkati çekmektedir. Buradaki tavan daha gözenekli bir ÅŸekilde iÅŸlenmiÅŸtir. Ä°lk bakışta bu odanın daha farklı tarzda ve biraz daha basit resimlendiÄŸi göze çarpmaktadır. Bu odadaki resimlerinin konağı yaptıran Küçük Mehmet’in saraydaki görevleri ile baÄŸlantılı olduÄŸu düşünülmektedir. Bu anlamda oda sanki Küçük Mehmet için hazırlanmış özel bir oda gibidir. Ä°kinci odada yer alan duvar resimlerini giriÅŸ kapısından itibaren saÄŸ tarafı takiben saat yönü tersine izleyerek tanımlarsak;
Tüfek ve mermi torbası, saksılı bezeme, ibrik havlu ve kurna, saksılı bezeme, meyveli natürmort, saksılı bezeme, meyveli natürmort, saksılı bezeme, sancak ve kalkan, devrilmiş meyve sepeti, saksılı bezeme, meyveli natürmort, saksılı bezeme, karpuzlu natürmort, saksılı bezeme, kahve takımı ve nargile, saksılı bezeme, tabancalar ve kama.

Resimleri yapan ustanın imzası
Küçük Mehmet Konağı’ndaki duvar resimleri 18. yüzyıldan itibaren Osmanlı toplumunda yayılmaya baÅŸlayan batı tarzı yeniliklerin yöresel mimari ile bütünleÅŸmesinin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tarihten itibaren Osmanlı evlerinde görülen duvar resimlerinde minyatür tekniÄŸinden uzaklaşıldığı ve batı resmine özgü, perspektif, ışık ve gölge gibi tekniklerin daha çok kullanıldığı gözlenmektedir.
Konağın büyük odasında duvara Osmanlıca olarak yazılmış küçük bir ÅŸiir ve altında da 1244 (1828) tarihi vardır. Yeni yapılan ev için iyi dileklerin yer aldığı ÅŸiirin sonunda Osman Efendi imzası yer almaktadır. 1828 tarihi, evin resimlenmesinin bitirildiÄŸi tarihtir. Buradan hareketle evi resmeden ustanın Osman Efendi olduÄŸu düşünülmektedir. Osman Efendi’nin (ya da resimleri yapan ustanın), bu konuda iyi bir eÄŸitim aldığı kesindir. Muhtemelen Ä°stanbul’da yetiÅŸmiÅŸ bir usta olmalıdır. Konaktaki resimlerin benzerleri Anadolu’nun farklı bölgelerinde aynı dönemde yapılan evlerde de görülmekte ve tarz olarak bir bütünlük oluÅŸturduÄŸu anlaşılmaktadır. Bu bakımdan Göreme’deki Küçük Mehmet Konağı’nın, II. Mahmut dönemi Osmanlı ev süsleme tarzını ve duvar resimli Türk evlerini tanımak isteyenler için Kapadokya’da bulunabilecek tek ve eÅŸsiz bir örnek olduÄŸunu söyleyebiliriz.

Not: Bu yazı Peribacası Kapadokya Kültür ve Tanıtım Dergisi’nin Mayıs 2008 sayısında yayınlanmıştır. Derginin telif hakları ile korunmaktadır. Hiçbir ÅŸekilde kopyalanamaz.
www.cappadociaexplorer.com

Okunma Sayısı Okunma Sayısı: 10054 Eklenme Tarihi Tarih: 2009-06-23












NevÅŸehir Hava Durumu
Seçimi Hatırla
İl Seç
İstatistik
Toplam : 113963822 ziyaretçi
Bugün : 8777 ziyaretçi
Dün : 63529 ziyaretçi
S. Yükleme Süresi : 0.35 sn

toplu mail


Copyright 2009 - Tüm hakları saklıdır. Sitemizdeki tüm fotoğraf, yazı, doküman ve düşünce ürünleri 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Kaynak gösterilerek dahi kopyalanamaz. Aksine davrananlar hakkında avukatımız aracılığı ile hukuki takibat yapılacaktır.
 

cappadocia@cappadociaexplorer.com